Plaquenil ve gözler
Plaquenil veya quensyl antimalaryal ya da kinin içerikli ilaçlar olarak sınıflandırılır. Bazı hastalarımızın sandığı gibi kortizon ya da kortizon içerikli bir ilaç değildir. Bu ilaçları başta lupus (SLE)’ de ana ilaç olarak kullanmanın yanında romatoid artrit gibi bir çok romatizmal hastalıkta başka ilaçlarla beraber sıklıkla kullanmaktayız. Plaquenil/quensyl gibi ilaçlarla göz toksisitesi yani makülopati ( gözde görme kaybına neden olabilecek değişiklikler) görülme sıklığı oldukça düşük olup %0.5 dir. Ancak plaquenil reçetelediğimiz hemen birçok hasta bu ilaç körlük yapıyormuş diyerek ilaca karsı önyargılı davranabiliyor. İleri derecede görme bozukluğuna neden olabilecek Makülopati gelişmesi açısından belli risk faktörleri şunlardır; 60 yaş üstü olmak, mevcut maküler dejenerasyon, obezite, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, kiloya 6.5mg’ın üstünde kullanılan dozlar sayılabilir. > 5 yıllık kullanım sonrası gözde birikme riski artar ancak rutin göz kontrolleri bize yol göstericidir. Risk grubunda olmayan hastalarda ilk 5 yıl retina incelemesi yapmak Amerikan Oftalmoloji Derneğince yayınlanan izlem kılavuzlarına göre gerekmez ama 5 yıldan sonra yılda/1 kontrol mutlaka önerilir. Yüksek risk grubunda bulunan hastalarda ise yıllık kontrol aksatılmamalıdır. Renkli görme alanı testleri ya da OCT denilen bir yöntemle hassas bir şekilde göz etkilenmesi tesbit edilir. Birikim erken olarak tespit edildiğinde ilaca ara vermek ile göz de oluşan hasar geri dönüşümlüdür. Yalnış bilginin hastalar arasında yayılması iltihap yapıcı hücreler arasındaki konuşmayı engelleyerek, iltihap yaratıcı proteinlerin salınmasını engelleyen, yağları düşürüp, metabolik sendrom riskini azaltan ve pıhtılaşmayı azaltıcı özelliği ile antifosfolipid sendromu tedavisinde de yer alan bu basit ama önemli ilacın faydalarının gözardına itilmesine neden olmaktadır.
Prof.Dr. Şule Yavuz